Yalan Tanıklık Nedir?
Yalan tanıklık, hukuki bir süreçte gerçeğe aykırı beyanda bulunmaktır. Mahkemelerde veya adli makamlarda tanık olarak ifade veren kişi, bilerek ve isteyerek yanlış bilgi verirse bu suçu işlemiş olur.
TCK 272 Yalan Tanıklık Suçu ve Cezası
TCK 272’ye göre, yalan tanıklık yapan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası alır. Ancak suçun işlendiği bağlama göre ceza artabilir:
- Ceza davalarında yalan tanıklık yapılırsa, ceza 4 yıl ile 12 yıl arasında değişmektedir.
- Tanık, lehine veya aleyhine yalan beyanda bulunursa, cezanın ağırlığı değişebilir.
- Yalan beyan nedeniyle masum bir kişi mahkûm olursa, tanık da aynı ceza ile yargılanır.
- Tanık ifadesini düzeltirse, ceza indirilebilir veya tamamen kaldırılabilir.
Yalan Tanıklık Suçunun Unsurları
Bu suçun oluşması için şu unsurların bulunması gerekir:
- Tanık Sıfatı: Fail, resmi bir makam önünde tanıklık yapmalıdır.
- Gerçeğe Aykırılık: Beyanlar gerçeğe aykırı olmalıdır.
- Kasten İşlenme: Tanık, bilerek ve isteyerek yalan söylemelidir.
- Resmi Soruşturma veya Kovuşturma İçinde Gerçekleşme: Yalan beyan, yargılamaya etki edebilecek nitelikte olmalıdır.
Yalan Tanıklık Suçunun Nitelikli Halleri
Bazı durumlarda, suçun cezası daha ağır olabilir:
- Yemin altında yalan tanıklık: Tanık, yemin ederek gerçeğe aykırı beyanda bulunursa, ceza artar.
- Örgütlü olarak yalan tanıklık: Suç örgütü yönlendirmesiyle veya çıkar sağlamak amacıyla yapılan yalan beyan, daha ağır cezayla sonuçlanır.
- Mahkûmiyete sebebiyet verme: Yalan tanıklık nedeniyle biri haksız yere mahkûm olursa, tanık da aynı cezaya çarptırılır.
- Suçun nitelikli hâllerini kapsaması: Yalan beyan, suçun farklı şekillerde işlenmesine yol açarsa, ceza ağırlaşır.
Etkin Pişmanlık Hükümleri
Türk Ceza Kanunu, bazı durumlarda etkin pişmanlık uygulanmasına imkân tanır. Bu kapsamda ceza indirilmesi veya tamamen kaldırılması mümkündür.
- Duruşma sona ermeden önce gerçeğin söylenmesi: Tanık, mahkeme kararından önce gerçeği açıklarsa, ceza verilmemesi mümkündür.
- Karar verildikten sonra ancak hüküm kesinleşmeden önce gerçeğin açıklanması: Bu durumda, cezadan önemli bir indirim yapılacağı kanunda yer almaktadır.
- Yalan beyan mağduriyete sebep olmuşsa: Tanık, gerçekleri açıklayarak mağduriyeti giderirse, etkin pişmanlık indirimi uygulanır.
Yargıtay Kararları ve Uygulama Örnekleri
Tanığın sanığı korumak için gerçeğe aykırı beyanda bulunması
“Sanığın temyiz dışı sanığın yeğeni olduğu, olay günü Ramazan ile
katılan arasında tartışma yaşandığı ve Ramazan’ın katılana ele
geçirilemeyen sopa ile 2 kez vurduğu, bu durumun kamera görüntüleri
ve katılanın doktor raporuyla sabit olduğu göz önüne alındığında, olayın başından beri olay yerinde bulunan ve temyiz dışı sanığı engellemeye çalışan sanığın bu durumu görmediği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, sanığın temyiz dışı sanık …’ı korumak amacıyla Cumhuriyet Savcısı huzurunda tanık olarak alınan ifadesinde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olduğu ve üzerine atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2021/16638 E., 2023/5507 K.)
Başka suçtan sanık olan kişinin etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadenin yalan tanıklık açısından değerlendirilmesi
“Sanığın daha önce kendisiyle ilgili görülen ceza yargılaması sırasında
etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemesi üzerine alınan
beyanlarında, mağdurlarla ilgili birtakım iddialarda bulunduğu, daha
sonra bu mağdurlar hakkında açılan kamu davalarında tanık sıfatıyla
dinlenirken etkin pişmanlık ifadelerinden kısmen farklı şekilde beyanda
bulunarak yalan tanıklık suçunu işlediği iddia edilmekte ise de; sanığın
etkin pişmanlık beyanlarını şüpheli/sanık sıfatıyla verdiği, dolayısıyla
dava konusu olayda yalan tanıklık suçunun sübutu açısından zorunlu
olan tanık sıfatıyla beyanda bulunma şartının gerçekleşmediği, bununla birlikte sanığın etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde verdiği
beyanları, yetkili mercie ihbar veya şikayet olarak da değerlendirilemeyeceğinden, sanığın eyleminin iftira suçu olarak nitelendirilmesinin de mümkün bulunmadığı gözetilmeksizin, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde yalan tanıklık suçundan mahkumiyet karan verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.” (Yargıtay 8.
Ceza Dairesi, 2023/3260 E., 2024/1659 K.)
Müştekinin çelişkili beyanları ve suçun unsurlarının oluşmaması
“Sanığın, mağduru olduğu ceza dosyasında celsede müşteki olarak
dinlendiği bir önceki kolluk beyanından farklı olarak mağdurun olay
günü göğsüne silah dayamadığını ve şikayetçi olmadığını beyan ettiği,
bu beyan üzerine sanık hakkında iftira suçundan suç duyurusunda
bulunulduğu ancak toplanan delillere göre ceza dosyası sanığı
hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğundan iftira suçunun yasal
unsurları oluşmadığından bahisle beraat kararı verilip yalan tanıklık
suçundan suç duyurusunda bulunmasına karar verilmesi üzerine,
temyize konu dava da sanık hakkında yalan tanıklık suçundan her ne
kadar mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; sanığın kolluk ve
mahkeme beyanlarının müşteki sıfatıyla alındığı 5271 sayılı Kanun’un
236 ncı maddesi uyarınca tanık olarak dinlenmediği ve yemin
ettirilmediği ve aynı Kanun’un 53. maddesindeki hususların kendisine
hatırlatılmadığı, bir bütün olarak değerlendirildiğinde; somut olayda
sanık üzerine atılı yalan tanıklık suçunun unsurları oluşmadığı halde
beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmiş olması
hukuka aykırı bulunmuştur.” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2020/16141
E., 2023/471 K.)
Kolluk tarafından alınan beyanlar nedeniyle suçun oluşmaması
“Tanık dinleme yetkisi bulunmayan kolluk tarafından düzenlenen bilgi
alma tutanağındaki beyanlar nedeniyle yalan tanıklık suçunun
unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilmeden, oluşmayan suç
nedeniyle sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü
kurulması yasaya aykırıdır.” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2022/286 E.,
2022/6903 K.)
İlk ve sonraki ifadeler arasındaki çelişki ve etkin pişmanlık
“Sanığın ilk ifadesinin yalan olduğuna ikinci ifadesinin doğru
olduğuna yönelik aşamalarda değişmeyen savunması ve mahkemenin
suç tarihini ilk ifade olarak belirlediğinin anlaşılması karşısında;
mahkemede yalan beyanda bulunduğu ancak sonraki duruşmada
gerçeği söylediği anlaşılan sanığın sübuta eren ve unsurları yönünden
oluşan yalan tanıklık suçundan mahkumiyeti ve etkin pişmanlık
hükümlerinin uygulanması yerine yazılı gerekçe ile beraatine karar
verilmesi yasaya aykırıdır.” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2017/9931 E.,
2018/153 K.)
Yalan Tanıklık Suçunda Zaman Aşımı
Yalan tanıklık suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Ancak, yalan beyanın etkisi devam ediyorsa, bu sürenin uzaması mümkün.
Yalan Tanıklık ve Hukuki Sonuçları
Yalan tanıklık, adalet sistemine zarar verir ve haksız yargılamalara yol açar. Bu nedenle tanıklar, hukuki sorumluluklarını bilerek hareket etmelidir. Yalan tanıklık nedeniyle haksız mahkûmiyetlere yol açan kişiler, suçun ağırlığına bağlı olarak daha ağır cezalar alır.
Sonuç
TCK 272 kapsamında yalan tanıklık suçu ciddi bir suçtur ve ağır cezalara yol açar. Hukuki süreçlerde tanıklık yapan kişilerin doğru beyanda bulunması, adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır. Eğer yalan tanıklık davasına tarafsanız, profesyonel bir hukuk danışmanından destek almanızı öneririz.
Bu nedenle yalan tanıklık suçuyla ilgili hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda destek almak için İzmir ve Bodrum’daki hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
Türk Ceza Kanunu Maddelerini bu bağlantıdan inceleyebilirsiniz.
Linkedin sayfamıza buradan ulaşabilirsiniz.